Kanser hastalarında yaşanan en önemli sorunlardan birisidir ağrı.
Kanser hastalarının yaklaşık yarısında herhangi bir evrede tedavi gerektirecek seviyede ağrı gelişir. Son dönem kanser hastalarının ise yaklaşık üçte iki oranında şiddetli ağrılarla karşılaştığı görülmektedir. Kanserde ağrının birçok sebebi vardır. En sık rastlanan sebep tümörün sinirlere yayılması ya da baskı yapmasıdır. Ancak bununla birlikte, uygulanan kemoterapi, radyoterapi ya da cerrahi girişimler de ağrıya kaynak olabilir.
Kanser ağrısında klasik başvurulan yöntem ağrı kesici ilaçlardır. Bu ilaçlar bir süre sonra yetersiz kalmaya başlar ve doz artırılır ya da narkotik ilaçlara geçilir. Narkotik ilaçlar da yeterli etkisini yitirir ve o zaman ağrı kesici bazı girişimler uygulanır. Bu girişimlerden en önemlileri sinir blokajlarıdır. Özellikle karın bölgesindeki ağrılar için uygulanan çölyak gangliyon blokajı pankreas ve mide kanseri gibi üst karın bölgesine yerleşmiş tümörlerin oluşturduğu ağrıların giderilmesinde çok başarılıdır. Benzer şekilde alt karın bölgesindeki tümör ağrılarında da hipogastrik ganglion blokajı yararlı olabilir.
Kanserde en önemli ağrı nedenlerinden birisi tümörlerin kemiğe sıçraması ve kemiğin "periost" denilen dış zarını tahrip etmesidir. Ağrılı kemik tümörlerinde klasik yaklaşım radyoterapidir. Ancak radyoterapi ağrı konusunda oldukça geç hatta haftalar sonra etki gösterir. Hastaların %20-30 unda hiç bir etkisi olmaz. Etkili olup ağrısı azalan hastaların da yaklaşık yarısında ağrı yeniden tekrar eder. Bu tür hastalarda kemiğin periost kısmına yönelik yapılan perkütan ablasyon çok ciddi fayda sağlar. Perkütan ablasyon hemen etki gösterir ve etkisi de radyoterapiye göre daha uzun sürelidir.
Bazı kanser türlerinde de kemikler ileri derecede zayıflar, gücünü kaybeder ve omurlar vücudun ağırlığını taşıyamadıklarından çökme kırıkları (kompresyon fraktürleri) oluşur. Bu tür durumlarda hastalara, çökmenin erken döneminde kemiğe bir iğne ile ciltten girilerek özel bir çimento (sement) enjekte edilir. Vertebroplasti ya da sementoplasti adı verilen bu işlemle hem kemik sağlamlaştırılarak çökmesi engellenir hem de çimentonun sinir uçlarını tahrip etmesi sonucu ağrı azalabilir.
Kanserde ağrının başarılı ve yeterli bir şekilde tedavi edilebilmesi için, onkoloji, girişimsel radyoloji ve algoloji (ağrı uzmanlarının) işbirliği içinde çalışması çok önemlidir. Bazı hasta gruplarında bu işbirliğinden kaynaklanan avantajla ağrıya yönelik girişimlerin erken dönemde hayata geçirilmesi ağrının azaltılması ya da ortadan kaldırılması açısından çok önemlidir. Burda elde edilen başarı hastanın yaşam kalitesini arttırdığı ve hatta narkotik ilaçlara bağlı yan etkileri azalttığından sağ kalım süresini de uzattığı bildirilmiştir.